bir şey aramak isterseniz

5 Ekim 2010 Salı

çok gezmek, az yazmak

üstüne hasta olmak da eklenebilir.

geçen hafta pek hareketli geçti, o nedenle de yazılar eksik kaldı. bir gün babaanne, bir gün teyze, bir gün temizlik, bir gün misafir derken cuma akşamı her yanım ağrıyoooo diye ağlamaklı oldum. ece yi uyuttuktan sonra sıcak banyo ve sonra battaniye bana ilaç oldu. cumartesiyi de dinlenerek geçirdim - ne kadar dinlenmek denirse -  ve ayağa kalktım. zaten her zaman bu vücut kırgınlığı, nezle ve hatta grip olduğumda bana çare bu oluyor, sıcak ve dinlenme.

ve fakat bu seneye kadar hayatında hiç grip aşısı olmamış ben bu sene bir minik civcivin bana bağlı yaşıyor olmasından ötürü aşı olsam mı diye düşünmeye başladım. sonra haberlerde falan aşının içinde içinde domuz gribi virüsü de varmış bu sene diye duydum ve geri adım attım. zira o civciv içimde yaşarken geçen sene bu domuz gribi korkusunu feci halde yaşamıştım. hamileliğimin ilk dönemiydi ve ben çalıştığım banka şubesinde müşterilerle burun burunaydım. herkese potansiyel virüs bulaştırıcı gözüyle baktım, her gelen doktora aşı olayım mı olmayayım mı diye sordum. ama nihayetinde o zaman bile aşı olmadım ki sorduğum bir doktor benim olmama fikrime isterseniz intihar da edebilirsiniz, seçimler sizin diye cevap vermişti.

tabi sadece bu sebeple aşı olmamak olmaz diye düşündüm, pazartesi sabah ece nin doktor kontrolünde doktorumuza sordum. ece aşı için çok küçük, sizin de olmanıza gerek yok dedi. ben de onu dinleyeceğim tabi k. üstüne de blogcu anne nin yazısını ve yapılan yorumları okuyunca sadece benim konuya şüpheli yaklaşmadığımı gördüm biraz da rahatladım.

yani şimdilik durum bu, aşı yok önlem var ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder