bir şey aramak isterseniz

1 Aralık 2010 Çarşamba

nasıl bir sevgi...


sabahları ece ile uyanıyoruz. ben onu kendi odama alıyorum. biraz keyif yapıyoruz. sonra emiyor, altını değiştiriyorum ve ben toparlanma, kahvaltı vs. sebeplerden yanından ayrılıyorum. normalde birkaç dakika sonra mızıldanmaya başlayabiliyor. kendi odasına geçiyor, oyuncaklarına bakınarak eğleniyor.

fakat iki sabahtır benim yatağımda uyuyakalıyor tekrar. sebebi burnu hala tıkalı gibi sabah normalden daha erken uyanması. bu sabah yanına gittim. uyumak üzereydi. gözlerini hafif açıp bana o aralıktan bir baktı, çokkkk tatlı bir şekilde gülümsedi. sanki ' annecim çok tatlı bir uyku bastırdı, biraz kestireceğim ' der gibi baktı bana.

o daldı, ben yanına yattım. allah tan korkmasam hop onu kucağıma alıp sımsıkı sarılacaktım, uykusunda bebeğim nasıl korkardı. kıyamıyor insan tabi.sadece ellerini koklayıp öptüm. ama içimden, sanki göğsümden bir şey akıyor ona doğru, her an ece ye sarılmak istiyorum. insan ne kadar aciz diye düşündüm. bu sevgi ile başetmeyi öğrenmek lazım. şu andaki duygu yoğunluğunda yaşasaydı tüm anneler hiç birimiz normal hayatımızı yaşayamaz olurduk çünkü. hepimiz annelerimize bağlı yaşıyor olurduk. herhalde evlada alıştıkça, o büyüdükçe bu sevgi dizginleniyor, başka paylaşımlara kayılıyor. şimdi sadece bize bakıp gülümseyen bebeğimiz bizimle konuşmaya başlayacak mesela. sevgiden alınana haz onun bıcırık kelimelerine kayacak.

yoksa diyorum ya bu sevgi yoğunluğu ile yaşamak bir hayat boyu mümkün değil.
meleğim, fiziki olarak değilse bile kalbim sana hep sarılmış olarak yaşayacak hayatım boyunca, seni çok seviyorum gülyüzüm...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder