bir şey aramak isterseniz

5 Temmuz 2011 Salı

ece nin doğum hikayesi

yarın kızım tam 1 yaşını dolduruyor. zaman gerçekten su gibi geçmiş.

önce şuradan başlayayım; geçen sene bugün hava yine çok sıcaktı, ben evde ortalığı toparladım ve dışarı çıktım. insan her an doğurabilirim düşüncesi ile her yer sürekli tertipli düzenli olsun istiyor ya da ben öyleydim bilmiyorum. evi bildiğin süpürdüm, toz aldım, çamaşırları astım falan... öğleden sonra da anneannemin evine gittim. oradayken biraz huzursuzdum, çok iyi hatırlıyorum. birşeylere söylenip durmuştum. akşama doğru eve dönerken kendime dondurma aldım ve akşam onu yedim. sonrası ceyhun geç gelmişti, biraz sohbet derken yattım.

gece 01:45 te uyandım, yani yattıktan bir saat sonra, tuvalet için kalktım. sonra 02:45 te tekrar uyandım ve bu sefer baktım ki karnım ağrıyor. benim uf puflarımı duyan ceyhun "doğum başlıyor olmasın?" dedi herhalde başlıyor olmaMAsını umarak :) yattığım yerde tekrar ağrıyacak mı, e ağrıdı dakika tutayım o zaman derken baktım olmayacak kalkıp salona geldim. saymaya başladım, sancılar daha seyrekken 10 dk da bir, daha sonra da 10 dk da ikiye çıktı. çok canım yanmıyordu henüz. doktorumuz da sancılar 10 dk da 3 e çıkınca evden çıkarsınız demişti. ben de ceyhun u uyandırdım, duşa gireceğimi söyledim. önce ben, sonra ceyhun duş aldık. saçımı kuruttum, evi son kez bir kolaçan ettim, toparlandık çıktık. saat 05:45 ti.

hastanede beni odaya aldıklarında ise sabahın 6 sı olmuştu ve ben yanımda sadece ceyhun la hastaneye doğum yapmaya gelmiştim! iki ebe beni kontrole geldi ve rahim açıklığının 6 cm olduğunu, yatış yapabileceğimi söylediler. biz de hemen annemleri aradık, çağırdık. ardından odaya koca bir pilates topu geldi. ben de onun üstünde mutlu mesut sancıları beklemeye devam ettim.

tabi ki sancıların şiddeti artmıştı ama hala dayanılır durumdaydı. ta ki saat 8 e kadar! sekizden sonraki 1 saat topu falan bir kenara atmıştım artık. sancı geldiğinde ceyhun a ya da kardeşime sarılıp kendimi bırakıyordum ve dua ediyordum. artık teyzemler de gelmişti, odada bana destek olan bir sürü kişi vardı ama insan bu acıyı kendisi çekiyor işte, annelik böyle başlıyor.

odaya gelen doktorum beni son kez kontrol edip doğumhaneye çıkacağımızı söylediğinde saat 9 du, koluma girdi, 1 kat yukarı merdivenlerden yürüyerek çıktık. ceyhun da peşimizden. canım doktorum Seçil Hanım beni koltuğa yerleştirdi her zamanki yüreklendirici tavrıyla benimle konuşuyordu. "sancı geldiği an itmeye başlayacaksın elif, kesildiğinde sakın itme" dedi. ceyhun sağ yanımda, ebemiz sol yanımda, doktorum karşımda. doğumhanede bir de hastabakıcı vardı ki daha sonra o da bize yardım etti. ilk sancı geldiğinde ben nefesimi tutup dünyaya gelmek üzere olan bebeğimi itmeye çalıştım. ama yeterli olmadı. sonraki bir kaç sancıyı ise "kaçırdım". belim o kadar ağrıyordu ki sancı geldiğinde tek yaptığım bağırmak oldu, malesef.

ceyhun yanımda çaresizce bana destek olmaya çalışıyordu. Seçil Hanım ise bana olayın ciddiyetini anlatmaya çalıştı ve benim "n'olur bana yardım edin,yapamıcaam" diye yakarışlarımı dikkate alarak epidural anestezi yapılması için anestezisti çağırdı. bana katater takıldı. ağrım biraz daha azaltılmış oldu. ceyhun u da artık dayanamayacak gibi gördüler ki dışarı çıkardılar. ebe ve hastabakıcının, en sonunda da kontrol için gelen çocuk doktorunun karnımı baskılaması sonucu ve tabi benim de bir kaç ıkınmam sonucu ece yi Seçil Hanım ın ellerinde gördüm. o da yorgundu bebeğim. saat 09:50 idi. doğumhanede sadece 50 dk kaldık ve ece bu sürenin sonunda dünyaya gelmiş oldu.

onu hemen bakım odasına aldılar, beni de biraz toparlandıktan sonra odama. gitmeden önce ben daha uzanırken yorgun bir şekilde, Seçil Hanım başıma geldi, biraz önceki otoriter tavrının tam tersine bir halde, sadece beni anlayan bir kadın olarak alımdaki saçları eliyle düzeltip beni öptü. o an gerçekten "birşeyi" başardığımı hissettim.

odaya yine yürüyerek gideceğimi zannettim mesela. şimdi aklıma gelince gülüyorum. kapıda ıslanmış gözleriyle canım eşim, canım annem, kardeşim, teyzemler ve sevil beni bekliyorlardı. ben hemen saçımı tarayın, beni giydirin falan demeye başladım :) sonra ece yi yanımıza getirdiler. temizlemişler kuşumu, giydirip getirmişler. nasıl tatlıydı! ama şimdi anlıyorum tatlılığını bu da bir gerçek. o zaman sadece şaşkınlık vardı üzerimde, yüzüne bakıp durdum çocuğumun.

işte doğum hikayen böyle benim tatlı miniğim. şimdi üstünden tam 1 sene geçti. yarın doğumgünün. seni çok seviyoruz. sen bize Allah ın emanetisin, canımızsın. tek duam babanla birlikte seni güzelce, sağlıklı bir şekilde büyütmek. dilerim iyi yürekli, adaletli, merhamet sahibi bir insan olursun büyüyünce. seni tatlı yanaklarından, güzel gözlerinden öpüyorum güzel kızım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder